
Hukukumuzda, murisin ölümü ile malvarlığı doğrudan doğruya ve bir bütün olarak mirasçılara geçmektedir. Söz konusu halde mirasçılar, tereke malları üzerinde iştirak halinde hak sahibi olmaktadırlar. İştirak halinde hak sahipliği kavramı, her bir mirasçının tereke mal varlığının bütünü üzerinde hak sahibi olması halini ifade etmektedir. İştirak halinde hak sahipliği süresince, mirasçıların iştirak halinde hak sahipliği konusu mal varlığı üzerinde yapacakları tasarruflarda, oy birliği şartı aranmaktadır. Mirasçıların iştirak halinde hak sahipliği, mirasın taksimine kadar devam etmektedir. Şu halde; miras ortaklığının sona ermesi ve dolayısıyla her mirasçının kendi üzerine düşen mallar üzerinde tek başına mülkiyet hakkı kazanabilmesi için mirasın paylaşılması (taksimi) gereklidir.
MİRAS TAKSİMİNİN ÇEŞİTLERİ
Aynen Taksim
Diğer adı da elden taksim olan bu paylaşma türünde, tereke malları aynen, daha doğru bir ifade ile cismen taksim edilmektedir. Buna göre mevcut tereke mal varlığı kapsamında olan değerler, mirasçılar arasında doğrudan paylaştırılmaktadır.
Sözleşme İle Taksim
Sözleşme ile taksim, mirasçıların tamamının iştirak ve muvafakatının bulunduğu sözleşme uyarınca, terekenin mirasçılara paylaştırılmasını ifade etmektedir.
Tam Taksim
Aslen mirasın taksimi kavramı, tereke mallarının tamamının mirasçılar arasında paylaştırılmasını ifade etmektedir. Bu ifadede ki ”tereke mallarının tamamının paylaştırılması” kavramı hukuken tam taksimi ifade etmektedir.
Kısmi Taksim
Doktrin ve mahkeme içtihatları, tam taksimin dışında kimi hallerde kısmi taksimi de mümkün kılmaktadır. Şu halde iki şekilde kısmi taksim söz konusu olabilecektir;
-
Objektif kısmi taksim
Tereke mallarının bir kısmının mirasçılar arasında paylaştırılarak, kalan kısmı üzerinde iştirak halinde hak sahipliğinin devam ettiği hali ifade etmektedir.
-
Subjektif kısmi taksim
Mirasçılardan birinin yahut birkaçının miras paylarının ödenmesi veya miras hakkından feragat etmeleri suretiyle miras ortaklığından ayrılmaları sonucunda, kalan birden fazla mirasçının tereke üzerinde iştirak halinde hak sahipliğinin devam ettiği hali ifade etmektedir.
İştirak Halinde Mülkiyetin Müşterek Mülkiyete Çevrilmesi
Mirasçıların birinin talebi üzerine, iştirak halinde mülkiyet kapsamında devam eden miras ortaklığının, mahkemece müşterek mülkiyet haline çevrilmesini ifade etmektedir.
Miras Ortaklığının Başkaca Ortaklık Haline Çevrilmesi
Miras ortaklığının aile malları ortaklığına, adi şirket ilişkilerinden birine veya kollektif şirket haline çevrilmesini ifade etmektedir. Şu halde; miras ortaklığının tasfiyesi ve yeni ortaklığın kurulması ile, meydana gelen yeni ortaklığa miras hukuku kuralları değil, yerine kurulan ortaklığın tabi olduğu hukuk kuralları uygulanmaktadır.
MİRAS TAKSİMİNİN KURALLARI
Mirasçıların, Mirasın Taksimi Hususunda Serbestlikleri
Mirasçılar, kanunun emredici hükümlerine, ahlak ve adaba aykırı olmamak şartıyla borçlar hukukunun irade serbestliği prensibinden hareketle mirası taksim usul ve şeklini serbestçe tayin edebileceklerdir. Bu kapsamda üç farklı ihtimal karşımıza çıkacaktır;
-
Mirasçıların, mirası taksim hususunda anlaşmaları
Mirasın taksimi bir özel hukuk işlemidir. Yukarıda da belirttiğim üzere borçlar hukukunda ki irade serbestliği prensibi mirasın taksimi, mirasçılar arasında yapılacak olan taksim sözleşmesinde de geçerlidir. Bu kapsamda mirasçıların oy birliği ile karar vermesi sonucu, taksim usul ve kapsamını akit serbestliği sınırları içerisinde ve miras ortaklığının amacı kapsamında kalmak şartıyla serbestçe tayin edebileceklerdir.
-
Mirasçıların, mirası taksim hususunda anlaşamamaları
Mirasçılardan birinin mirasın taksimi hususunda karşı çıkması, mirası taksim kapsamında anlaşmazlığın mevcudiyeti için yeterlidir. Uyuşmazlığın söz konusu olduğu hallerde, her bir mirasçının, murisin son ikametgahının bulunduğu yer sulh mahkemesine başvurarak, taksimin yetkili merci tarafından yapılmasını talep etme hakkı vardır.
-
Taksim usulünün miras bırakan tarafından düzenlenmiş olması
Hukuken miras bırakanın, mirası taksim usulünü ölüme bağlı tasarrufu ile tayin etmesi mümkündür. Miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufu ile taksim usulünü düzenlemiş olması halinde düzenlemenin, mirasçıların kanuni miras payına paralel olup olmaması haline göre iki ihtimal söz konusu olmaktadır.
➥ Düzenlenen taksim usulünün mirasçıların miras payına paralel olması halinde, mirasçılar oy birliği ile aksini kararlaştırmadığı sürece taksim bu şekilde yapılacaktır. Mirasçıların oy birliği ile düzenlemenin aksini kararlaştırması halinde, mirasçıların ortak iradesi dikkate alınır.
➥ Düzenlenen taksim usulünün mirasçıların miras payına paralel olmaması halinde, tasarrufun taksim usulünün düzenlenmesi olarak değil, ölüme bağlı bağışlama olarak yorumlanması gerekmektedir. Mirasçılar, miras bırakanın yaptığı ölüme bağlı bağışlamaya uymakla mükelleftir. Yapılan tasarrufun taksim kuralı mı yoksa mal vasiyeti mi olduğu hususunda şüphe söz konusu olduğu durumlarda, miras bırakanın taksim kuralı koyduğu kabul edilir. Bunun dışında yapılan ölüme bağlı tasarruf sonucunda mirasçıların saklı paylarının ihlali söz konusu olduğu hallerde, tenkis talebi ve davası hakları saklıdır.
Mirasçıların Hukuken Eşitliği
Mirasçıların, kendilerine isabet eden miras hakkının sınırları içerisinde hukuken eşit kabul edilmeleri prensibini ifade etmektedir. Burada ki eşitlik kavramı, mirasçıların aynı miktarda miras hissesine sahip olacakları değil, aynı hukuk kurallarına tabi olacakları anlamını taşımaktadır.
Mirasçıların Birbirine Bilgi Verme Yükümlülüğü
Taksimin doğru ve adil bir şekilde yapılabilmesi amacıyla, mirasçılarla miras bırakan arasındaki ilişkinin aydınlanması ve tereke mallarından mirasçıların elinde bulunan malların da taksime girebilmesi gerekmektedir. Bu sebeple Türk Medeni Kanunu ilgili hükümlerince mirasçıların, konuyla ilişkili her türlü bilgiyi birbiri ile paylaşma yükümlülüğü mevcuttur.
Yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, genel hükümler uyarınca yükümlülüğe aykırı hareket eden mirasçı aleyhine uygun bir tazminata hükmedilebilir.
Ayni İkame Prensibi
Üzerinde mirasçıların iştirak halinde hak sahibi oldukları tereke malvarlığı, özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan değişikliklere maruz kalabilmektedir. Miras bırakanın ölümünden sonra, terekenin taksimi tamamlanıncaya kadar olan süreçte tereke mal varlığında meydana gelen değişikliklerde ayni ikame prensibi uygulanmaktadır. Buna göre terekeden çıkan mal yerine, söz konusu malın karşılığını teşkil eden mal terekeye girmektedir.
Miras Bırakanın Borcunu Ödeyen Mirasçının, Hakkının Teminat Altına Alınması
Hukukumuzda miras bırakanın borçları ödenmeden mirasın taksimi mümkündür. Taksimden sonra da bir süre devam eden, miras bırakanın borçlarından müteselsil sorumluluk hususunda mevcut tehlikenin önlenebilmesi amacıyla mirasçılardan her biri, mirasın taksiminden önce miras bırakanın borçlarının ödenmesini yahut teminata bağlanmasını talep edebileceklerdir.
MİRASIN TAKSİMİ USULÜ
Mirasın taksimi usulü, miras hisselerinin oluşturulması ve oluşturulan hisselerin mirasçılara tahsisi olmak üzere iki safhadan meydana gelmektedir.
Miras Hisselerinin Teşkili
Miras hissesi kavramı, taksim olundan tereke mallarının bölünmüş halinin her bir parçasını ifade etmektedir. Miras hisselerinin teşkili ise, tereke mallarının miras hisseleri oranında bölünmesini ifade etmektedir. Miras hisselerinin teşkili aşamasında öncelik, mirasçıların ortak iradesidir. Mirasçıların uyuşmazlık içerisinde olmaları halinde, miras hisselerinin teşkili yetkili mercice gerçekleştirilir. Yetkili merci miras hisselerinin teşkilinde, yerel adetleri ve mirasçıların kişisel durumlarını göz önünde tutmakla yükümlüdür.
Miras hisselerinin teşkilinde, taksime katılan mirasçı kadar hisse teşkil edilecektir. Bu kapsamda örneklendirmek gerekirse, miras bırakanın iki çocuğu ve kendisinden önce ölen üçüncü çocuğundan iki torunu olduğu varsayımda; öncelikle üç hisse teşkili oluşturulacak, akabinde oluşturulan üç hisseden biri ikiye bölünerek iki hisse teşkil olunacaktır. Bu kapsamda toplamda mevcut dört mirasçı için dört miras hissesi teşkili olunacaktır.
Miras Hisselerinin Tahsisi
Miras hisselerinin tahsisi, miras hisselerinin teşkili safhasının sona ermesi ile teşkil olunan miras hisselerinin mirasçılara özgülenmesini ifade etmektedir. Miras hisselerinin teşkilinde olduğu gibi miras hisselerinin tahsisinde de öncelik, mirasçıların ortak iradesidir. Mirasçıların arasında uyuşmazlık bulunması halinde, teşkil edilen miras hisseleri kur’a çekilmesi ile mirasçılara tahsis olunur.