Çek, yalnızca bir bankaya hitaben yazılabilen, kanuni şekil şartlarına tabi, kıymetli evrak sayılan özel bir havale senedidir. Daha yalın bir ifade uygulama alanını açıklamak gerekirse, çek aracılığıyla ödeme yapmak isteyen kimse, kendi bankasından aldığı çek defterinden bir yaprağa, alacaklı kişiye ödeyeceği tutarı yazarak verir ve alacaklı kişi bu çek ile birlikte, vadesi geldiğinde bankaya giderek parasını tahsil eder.
Çekin, hukuki niteliğini belirten yasal bir düzenleme olmamasıyla birlikte, poliçede olduğu gibi, nitelikli bir havale olduğu kabul edilmektedir. Çek kanunen emre yazılı senetlerden olması sebebiyle kural olarak ciro ve zilyetliğin geçirilmesi yoluyla devredilebilir.
- Banka tarafından, 3167 Sayılı Kanun’da ve bu Kanun’a ilişkin Tebliğ’de yer alan hükümlere uygun olarak basılan veya bastırılan çek yaprağını,
- “Çek” Kelimesini (veya yabancı dilde yazılı ise, o dilde çek karşılığı olarak kullanılan kelime),
- Hesabın bulunduğu muhatap banka şubesinin adını,
- Kayıtsız şartsız belli bir bedelin ödenmesi için havaleyi,
- Keşide gününü,
- Keşide yerini (veya keşidecinin adı ve soyadı / unvanı yanında yazılı olan yer)
- Hesap sahibinin vergi kimlik numarasını,
- Çeki keşide eden kişinin imzasını ihtiva eder.
Keşideci (çeki düzenleyen kimse), çek düzenlemek suretiyle muhataba (banka) belirli bir bedeli lehtara (üçüncü kişiye) ödeme ve aynı zamanda lehtar yahut ondan çeki devralan kimseye söz konusu bedeli tahsil etme yetkisi (bedel ilişkisi) vermektedir.
Çek bir ödeme aracı olup, kredi fonksiyonu yoktur. Zira çek ibrazında ödenmesi gereken bir senettir. Doğmuş yahut doğacak bir borcuna mukabil ödeme yapmak isteyen kimse, bu ödemeyi doğrudan para olarak yapabileceği gibi bir çek düzenlemek suretiyle de yapabilir. Böylece çek ile ödeme yapan kişi, çalınma, taşıma zahmeti, kaybetme gibi nakit para ile ödeme yapmanın yol açtığı risklerden ve güçlüklerden korunmuş olur. Bunun dışında çekin ödeme aracı olmasının ispat yükü açısından da bazı sonuçları bulunmaktadır. Şöyle ki, çekin borç ifa etme dışında bir amaçla verildiğinin iddia eden kişi tarafından ispatlanması gerekir.
Ödeme yapılıp yapılmadığının yahut hangi tarihte yapıldığının tartışılmasına yol açmaması, paranın kullanılmadığı süre içerisinde faiz işlemesi, vergi kontrolü sağlaması ve vergi kaçakçılığının engellenmesi, hesaplarda toplanan paraların bankalar tarafından kredi verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle ülke ekonomisine kaynak teşkil etmesi çek kullanmanın diğer faydaları arasında gösterilebilir. Söz konusu faydaları nedeniyle, çek kullanımı bütün hukuk sistemleri tarafından teşvik edilir.
Çek Kanunu 1. maddesi hükmü, çek kullanmanın amacına paralel olarak Çek Kanunu’nun amacı açısından daha ayrıntılı bir düzenleme öngörmüştür. Söz konusu hükme göre, Çek Kanunu’nun amacı, çek defterlerinin içeriklerine, çek düzenlenmesine, kullanılmasına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya ilişkin esaslar ile çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık hallerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları belirlemektedir.
Banka kartları ve e-bankacılık gibi uygulamaların yaygınlaşması ve daha güvenli bir ödeme aracı olmasına karşın çekin karşılıksız çıkması halinde söz konusu olan hapis cezalarının kaldırılmış olması sebebiyle, ödeme aracı olarak çek kullanımının uygulamada düşüş yaşamış olduğunu ifade etmek gerekir.