Kamu Hukuku

Ceza Muhakemesinde Kanun Yararına Bozma

Kanun yararına bozma, hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları gidermek amacıyla başvurulan bir kanun yoludur. Bu kanun yoluna, hukuka aykırılığı gören Adalet Bakanlığı tarafından gidilebilir. Bu sayede kanun yoluna gitmeden kesinleşen hukuka aykırı olduğu düşünülen kararlar, Yargıtay incelemesinden geçer. Bu kanun yolunun amacı kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılıkları gidermek ve kanunların ülke içerisinde eşit şekilde uygulanmasını sağlamaktır.

Cumhuriyet savcısınca verilen kararlar aleyhine bu yola gidilemeyeceği gibi idari makamlar tarafından verilen idari yaptırım kararları aleyhine de bu yol kullanılamaz. Ancak söz konusu kararlara itirazın mümkün olduğu hallerde, itiraz üzerine verilen ceza hâkimliği ya da ceza mahkemesi kararları aleyhine, kanun yararına bozmaya başvurmaya engel bir hal yoktur.

Son olarak kanun yararına bozma istemi herhangi bir süreye bağlanmamıştır.

I) KANUN YARARINA BOZMANIN UNSURLARI

A. Hakim veya Mahkeme Tarafından Verilen Bir Karar veya Hüküm Bulunması

Kanunun lafzında kanun yararına bozma başvurusu hakim veya mahkeme tarafından verilen “karar” ya da “hükme” karşı gidilebilen bir kanun yolu olarak belirtilmesi nedeniyle, ancak ceza hâkimi veya ceza mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı bu yola başvurulabilmektedir. Dolayısıyla Cumhuriyet Savcısınca verilen kararlar aleyhine bu yola gidilemeyeceği gibi idari makamlar tarafından verilen idari yaptırım kararları aleyhine de bu yol kullanılamaz. Şu kadar ki söz konusu kararlara itirazın mümkün olduğu hallerde, itiraz üzerine verilen ceza hâkimliği ya da ceza mahkemesi kararları aleyhine, kanun yararına bozmaya başvurmaya engel bir hal yoktur.

B. Kararın ya da Hükmün Kesinleşmiş Olması

Bu olağanüstü kanun yoluna ancak ilk derece mahkemesince verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararlara ve hükümlere karşı gidilebilir.

Kanun yararına bozma müessesinde, kural olarak İstinaf veya Temyiz incelemesinden geçmeyen her türlü ceza mahkemesi kararı aleyhine başvuru yapılabilir. Böylece İstinaf mahkemesi tarafından verilip de temyiz edilmeden kesinleşen bir karar aleyhine de kanun yararına bozma başvurusu yapılabilir. Bu kanun yoluna başvurmak bakımından hükmün kanunen istinaf ve temyiz incelemesine tabi olmasına karşın bu yolun kullanılmamış olması veya verilmekle kesinleşip istinaf ve temyiz incelemesine tabi olmayan bir hüküm olması gerekmektedir. İstinaf başvurusunun süresinde yapılmaması, hakim veya mahkeme kararının istinaf edilemez nitelik taşıması veya istinaf yoluna başvuranın başvuru hakkının olmaması sebeplerine bağlı olarak istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi hallerinde, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği ve kanun yararına bozma incelemesine tabi olacağı tartışmasızdır.

Hâkim kararları, kanunda aksine hüküm olmadıkça itiraz kanun yoluna tabidirler. Mahkeme kararlarına karşı ise ancak kanunda açıkça gösterilmesi halinde itiraz etmek mümkündür. İtiraza tabi olan bir karar ise, itiraz üzerine ya da itiraz edilmezse buna ilişkin kanuni sürenin geçmesiyle birlikte kural olarak kesinleşir.

Kesinleşme Koşulu Gerçekleşmediğinden Bahisle Kanun Yararına Bozma Başvurusuna Konu Edilemeyecek Kararlar:

  • Yokluklarında verilip ilgililerine tebliğ olunmayan hükümler,
  • Kanun yolunun türü, süresi ve merciinin gösterilmediği kararlar,
  • Kanun yolu açıklamasında da yanıltıcı, yanlış ifade kullanılan kararlar,
  • Hukuken yok hükmünde olan kararlar,

Şeklinde örneklediğimiz kararlar, kesinleşme koşulu gerçekleşmediğinden kanun yararına bozmaya konu olmazlar.

Hangi Kararlar İstinaf Kanun Yoluna Başvurmadan Doğrudan Kesinleşir?

İlk derece ceza mahkemesinin nitelikleri aşağıda belirtilen hükümleri aleyhine de istinaf kanun yoluna başvurulamaz(CMK md. 272/3). Söz konusu kararlar istinaf yoluna başvurmaksızın kesinleşir.

  1. Hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 TL(üçbin) dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine (CMK md.272/3-a)
  2. Üst sınırı 500 (beşyüz) günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, (CMK md.272/3-b)
  3. Özel kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler aleyhine de istinaf kanun yoluna başvurulmaz (CMK md. 272/3-c).

C. Kararın ya da Hükmün Hukuka Aykırı Olması

Kanun yararına bozma yoluna başvurabilmek için kararın ya da hükmün hukuka aykırı olması gerekmektedir. Verilen kararda ve hükümde hem maddi hemde usul yönünden aykırılıkların birisinin olması yeterlidir.

Kanun koyucu, söz konusu kanun yoluna başvurmak için her ne kadar verilen karar veya hükümde ” hukuka aykırılık ” arasa da, hangi hususların hukuka aykırılık yaratacağı ifade olunmamıştır. Genel olarak belirtmeliyiz ki ” bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması ” hukuka aykırılıktır. CMK, md. 289 (CMUK, md. 308)’ de ifade olunan hallerde ise hukuka kesin aykırılık olduğu varsayılmaktadır. CMK md. 289 hükmü gereği hukuka kesin aykırılık oluşturan haller şunlardır:

  • Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması,
  • Hakimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hakimin hükme katılması,
  • Geçerli süphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu halde hakimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hakimin hükme katılması ,
  • Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli ve yetkili görmesi,
  • Cumhuriyet Savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması,
  • Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi,
  • Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması,
  • Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması, hallerinde hukuka kesin aykırılık var sayılır.

II) HANGİ HALLERDE KANUN YARARINA BOZMA BASVURU YAPILAMAZ ?

  1. Başka bir yolla giderilmesi mümkün olan hukuka aykırılıklar olağanüstü bir yol olan kanun yararına bozmaya konu olmaz.
  2. Kanun yararına bozma kanun yolu, karar veya hükümdeki hukuka aykırılıklara karşı başvurulan bir yol olduğundan, hâkimin vicdani kanaatine ilişkin hususlar, örneğin delilleri takdir ederek suçun hukuki nitelendirmesini yaptığı haller de, ortada herhangi bir hukuka aykırılık olmadığından kanun yararına bozmaya konu olmaz. ( Ancak bu vicdani kanaate hatalı bir hukuki değerlendirme sonucu ulaşması halinde bu hukuki hata, kanun yararına bozma nedenidir. )
  3. Hâkime takdir hakkı tanınan haller de, kanun yararına bozmaya konu olmaz. ( Fakat hâkim takdir hakkını hukuka uygun kullanmak zorundadır. )
  4. Sanık veya hükümlünün ölümü halinde kanun yararına bozma müessesine başvurulmaz.
  5. Kesinleşmemiş Kararlara karşı kanun kanun yararına bozma müessesine başvurulmaz.
  6. İdari makamlar tarafından verilen idari yaptırım kararları aleyhine bu yol kullanılamaz.
  7. Cumhuriyet Savcısınca verilen kararlar aleyhine bu yola başvurulmaz.
  8. Ceza Mahkemesi veya Hakimliğince verilen kararda hukuka aykırılık bulunmazsa kanun yararına bozma müessesine başvurulmaz.

III) KANUN YARARINA BOZMA BAŞVURUSU KİM VEYA KİMLER TARAFINDAN YAPILIR ?

  1. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, kanun yararına bozma başvurusunu yapma yetkisi sadece Adalet Bakanlığında bulunmaktadır.
  2. Ancak Cumhuriyet savcısı, sanık, hakim, mahkeme, şikayetçi veya müdahil olarak katılan kişiler kanun yararına bozma taleplerini adalet bakanlığına başvurarak yapabilirler.
  3. Adalet Bakanlığı tarafından başvurulmamışsa, bu kanun yoluna hükümlünün cezasının kaldırılması veya daha hafif ceza verilmesini gerektiren hallerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen başvurabilir(CMK m. 310/1). Ancak Adalet Bakanlığı tarafından başvurulduğunda bu yetki, artık Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kullanılamaz (CMK m. 310/1).

IV) USUL AŞAMALARI

1) Hakim ve mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların giderilmesi amacıyla Adalet Bakanı, kanun yararına bozma istemini yasal nedenleri ile birlikte Yargıtay C. Başsavcılığına bildirir.

2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine verir.

3) Yargıtay’ın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar. Aksi halde istemi reddeder( CMK m.309/1-2-3).Kanunda belirtilen hallerde Yargıtay hükmü bozarak ıslah eder. (CMK m.309/4)

4) Yargıtay Tarafından yapılan Bozma,

A) 223 nci maddede belirtilen ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, karan veren hâkim veya mahkeme gerekli inceleme ve araştırmayı yapar ve buna göre yeniden karar verir.

Kanunun 223. maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen kararlar durma kararı ve görev yönünden yetkisizlik kararıdır. Ancak şunu da belirtmek de fayda var ki 223. Maddede tanımlanmayan ancak davanın esasını çözmeyen başka kararlarda vardır.Örneğin Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın reddi ya da kabulü kararı bu kararlara örnek verilebilir. Yargıtay kararlarında da açıkça görüleceği üzere 223 kapsamında olmayan ve davanın esasını çözmeyen kararlarda CMK 309/4-a bendi gereğince bozma nedeni yapıldığından dolayı Kanun lafzında her ne kadar “ve” bağlacı kullanılmış olsa da bunun “veya” olarak değerlendirilmesi ve bu konudaki sorunun biran önce giderilmesi gerekmektedir.

B) Mahkûmiyet hükmünün davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğurmuş usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkeme yeniden yargılama yapıp önceki mahkûmiyetten daha ağır olmamak koşuluyla yargılama sonucuna göre hüküm kurar.

Burada bozmanın lehe veya aleyhe olabileceğinden bahsedilmekle birlikte, bozmanın aleyhe olması halinde kararı veren hakim veya mahkeme tarafından yeniden yargılama sonucu verilecek ceza öncekinden ağır olmayacaktır.

Mahkumiyet Hükmü, hâkim veya mahkemelerce suç veya kabahat oluşturan eylem karşılığı verilen bir yaptırım kararıdır. Mahkumiyete ilişkin hüküm uyuşmazlığı esastan çözen bir hüküm olduğu gibi, hükmün uyuşmazlığın esasını çözmeyen yönünün olması imkansız değildir. Görevsiz mahkemece hüküm verilmesi, Cumhuriyet savcısının katılması gereken bir durumda yargılamaya Cumhuriyet savcısının katılmaması, hükmün gerekçeyi içermemesi, hâkimin reddi istemi karara bağlanmaksızın hüküm kurulması gibi haller davanın esasını çözen bir hükmün, esası çözmeyen yönüne ilişkin hukuka aykırılıklara örnek teşkil etmektedir.

Savunma hakkının kaldırılması ya da kısıtlanması sonucunu doğuran usul işlemlerine ise sanığın sorgusunun CMK’nun 147. maddesine uygun olarak yapılmaması, suç niteliğinin değişmesi halinde sanığa CMK’ nun 226. maddesi gereği ek savunma hakkının verilmemesi, CMK’nun 150. maddesi uyarınca müdafiin görevlendirilmemesi gibi hukuka aykırılıklar örnek olarak gösterilebilir.

C) Davanın esasını çözen, ancak mahkûmiyet dışında kalan hükümlere ilişkin bozmalar aleyhte sonuç doğurmaz ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez.

Davanın esasını çözen mahkumiyet dışındaki kararlara örnek olarak; beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi ve düşme kararı verilebilir. Yukarıda da açıkladığımız üzere bozma sanığın aleyhine veya lehine olabilir. Ancak kanunun maddesinde Davanın esasını çözen mahkumiyet dışında kalan hükümlere ilişkin bozmaların aleyhe sonuç doğurmayacağı ve yeniden yargılama yapılmayacağı ifade edilmiştir.

D) Eğer hükümlünün cezasının kaldırılması veya daha hafif bir cezanın verilmesi gerekiyorsa, Yargıtay bu hususta doğrudan hüküm verir.

Mahkumiyet hükmündeki hukuka aykırılık nedeniyle, mahkemece verilen karar, hükümlü lehine bozulursa ,Yargıtay bu hususta re’sen ve doğrudan karar verme yetkisine haiz olmaktadır. Kanun lafzından anlaşılacağı üzere, hükümlünün lehine olarak mahkumiyet hükmünün bozulması halinde , Yargıtayın hüküm verme yetkisi, “verebilir” şeklinde taktire bağlı olarak değil, “verir ” şeklinde düzenlenmiştir.

İlgili ceza dairesi tarafından verilen BOZMA KARARINA karşı direnilemez ( CMK m. 309/5)

V) YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA KANUN YARARINA BOZMAYA KONU EDİLEN KARAR VE HÜKÜMLER

Hakim kararları ile kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararına karşı itiraz yoluna gidilmesi ve yapılan bu itirazın reddi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. [T.C YARGITAY 12. Ceza Dairesi Esas: 2019/ 5490 Karar: 2019 / 9480 Karar Tarihi: 26.09.2019]

Mahkeme tarafından, Kısa süreli hapis cezalarında TCK m 50 de düzenlenen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmeden hüküm kurulması ve hükmün kesinleşmesi halinde kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. [T.C YARGITAY 12. Ceza Dairesi Esas: 2019/ 3836 Karar: 2019 / 9567 Karar Tarihi: 30.09.2019]

Suç vasfında hata yapılması halinde kanun yararına bozma yoluna başvurabilir.(Örneğin :Hırsızlık yerine dolandırıcılıktan hüküm kurulması ) [ T.C. YARGITAY 2. Ceza Dairesinin 10/12/2014 tarihli ve 2013/35603E 2014/29760 K ]

Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararına yapılan İtirazın, Ağır Ceza Mahkemesince Kabulü ve mahkumiyete hükmedilmesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. [ T.C YARGITAY 12.Ceza Dairesi Esas:2019/2665 Karar: 2019/ 9593 Karar Tarihi: 30.09.2019 ]

Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yapılan itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen itirazın reddi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. [T.C YARGITAY 11. Ceza Dairesi Esas: 2019/5236 Karar: 2019/6657 Karar Tarihi: 25.09.2019 ]

İcra Ceza Mahkemesi kararına karşı itiraz yoluna gidilmesi halinde, İtiraz merci kararına karşı kanun yararına bozma başvurusu yapılabilir. [ T.C YARGITAY 19. Ceza Dairesi Esas: 2019/ 30275 Karar: 2019 / 10707 Karar Tarihi: 09.07.2019 ]

İsinaf veya temyiz başvurusu yapılmadan kesinleşen icra ceza mahkemesi kararları aleyhine de kanun yararına bozma yoluna gidilebilir.[ T.C YARGITAY 12. Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 6625 Karar: 2019 / 8791 Karar Tarihi: 22.05.2019]

Cumhuriyet savcısının iddianamenin iadesine itiraz etmesi üzerine itirazı incelemeye yetkili merciin itirazın reddi kararı aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. [T.C YARGITAY 4. Ceza Dairesi Esas: 2015/14391 Karar: 2015/31616 Karar Tarihi: 18.06.2015]

Soruşturma evresinde, Soruşturma işlemlerini gerçekleştirecek olan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkisizlik ve evrakın suç yeri itibariyle yetkili olduğunu belirttiği Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair kararı üzerine, yer bakımından yetkili olduğu düşünülen ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da yapılan yetki itirazı üzerine, yetkili yerin belirlenmesi hususun da Ağır Ceza Mahkemesince verilen karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvuralabilir. [T.C YARGITAY 15.Ceza Dairesi Esas: 2019/ 4615 Karar: 2019/ 6319 Karar Tarihi: 27.05.2019]

Yargılamanın yenilenmesi başvurusunun reddine itiraz edilmesi üzerine mahkemenin verdiği itirazın reddine dair karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilebilir.[ T.C YARGITAY 2.Ceza Dairesi Esas:2019/ 11651 Karar: 2019/14414 Karar Tarihi: 30.09.2019 ]

Sanığa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılmış bir geçerli tebligat bulunmadığından, yasaya uygun olarak uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edilmesi için “davanın durmasına” karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verilmesin halinde kanun yararına bozma yoluna başvurabilir. [ T.C YARGITAY 10.Ceza Dairesi Esas: 2019/ 2574 Karar: 2019 / 5768 Karar Tarihi: 23.09.2019 ]

Tutukluluk süresinin cezadan mahsubuna karar verilmemesi halinde kanun yararına bozma yoluna başvuralabilir.[ T.C YARGITAY 8.Ceza Dairesi Esas:2018/10303 Karar:2019/7285 Karar Tarihi:21.05.2019 ]

Sonuç olarak; Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 309-310. maddeleri uyarınca “kanun yararına bozma” “olağanüstü bir kanun yoludur”. Bu kanun yolu; hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları gidermek amacıyla başvurulan bir müessesedir. Yukarıda ana hatlarıyla, söz konusu kanun yoluna başvuru için gereken şartlar ile hangi kararlara karşı başvuru yapılacağı ve başvurunun kim veya kimler tarafından yapılacağı konuları incelenmiştir.

İş bu içerik Stj. Av. Sibel Şahin tarafından Hukuki BLOG adresinde yayınlanmak üzere hazırlanmıştır.
Daha Fazla Göster

İlgili Makeleler

Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı